RAMAZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

Ramazan ayı boyunca nefsimizi tutan orucun ardından gelen 3 günlük Ramazan Bayramı, gelenekleri ve neşesiyle her yıl hasretle beklediğimiz anlardan biri. Küslerin barıştığı, hasret olanların kavuştuğu, geniş sofralarda aile ve komşuların buluştuğu bu özel günler en güzel anılarımızın başında yer alıyor. Bayramlar çocukluk, çocukluğumuz ise hep özlenendir. Bütün bayramların çocukluğumuz gibi şen ve masum geçmesi dileğiyle.

Ramazan Bayramınız kutlu olsun…

Rahmeti ve bereketiyle on bir ayın sultanı Ramazan… İslam dinine göre oruç tutmanın farz olduğu hicri yılın dokuzuncu ayı. Müslümanlar için sabrı, ibadeti, orucu, hoşgörüyü anlatan tokun açın halinden anladığı, yardımlaşmanın daha da bir anlam kazandığı, yakınlarla birlikte kurulan sofralarda iftar topunun patlamasının beklendiği, teravih namazlarının kılındığı mübarek ay. Geçmişi Osmanlı dönemine dayanan ve camilerde iki minare arasına yazılan ‘Hoş geldin Ya Şehri Ramazan’ mahya yazılarıyla bizi karşılayan bu ayda tutulan oruçların ardından gelen 3 günlük Ramazan Bayramı, nam-ı diğer Şeker Bayramı.

 

Oruç, tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar olan sürede yeme, içme ve kendini bazı şeylerden alıkoyma anlamına gelir. Ramazan ayında tutulan oruca, teravih namazları, çeşit ve bereketiyle misafirlerimizi ağırladığımız iftar ve sahur sofraları eşlik eder. Oruç, çorbasından tatlısına kadar kurulan bereketli iftar sofraları ile Ramazan topunun patlamasıyla açılırken, Ramazan ayının en revaçta ve Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan nişastalı sütlü tatlısı güllaç, sofraların baş tacı olarak, sadece bu aya özel olarak çıkan Ramazan pidesiyle birlikte bu unvanı paylaşır.

 

İftar sofrası kurulurken demlenen çaylar, iftarın ardından günün yorgunluğunu bardak bardak üzerimizden alırken, yeni bir oruca hazırlanmak için gözlerimiz mahmur kalktığımız imsak vaktinden önce Ramazan davuluyla başlayan sahur yemekleri de özlenen anlardan biri olarak bir ay boyunca gecelerimizi aydınlatır.

 

Aynı zamanda yavaş yavaş bayram hazırlıklarına da başlanan bu ayda ihtiyaç sahiplerine fitre-zekat verilirken, iftar sofralarında akraba, dost ve komşularla bir araya gelinir. Evler temiz tutulur, bayramda hangi tatlıların yapılacağı kararlaştırılır, misafirlere ikram edilmek üzere şeker, çikolata ve tatlı siparişleri verilmeye başlanır.

 

Bayramdan bir önceki gün, Ramazan ayının son günü olan arife gününde vefat eden yakınların kabirleri ziyaret edilerek önce ebediyete intikal edenlerle bayramlaşılır, dualar edilir. Ardından evler temizlenir, bayram alışverişi için son eksikler de tamamlanır. Şifa olduğuna inanılan arife suyuyla banyolar yapılır. Çocuklar ertesi gün bayramlık kıyafetlerini giyecek olmanın heyecanını yaşarken, büyükler bayramda kurulacak olan sofraların ve ziyaret edilecek eş dost akrabaların listesini hazırlar. Günümüzde bayramlara tatil gözüyle bakılmaya başlansa da, bayram telaşı yine de yaşanmaya devam etmektedir.

Bir cevap yazın